Sayfalar

22 Mayıs 2011 Pazar

Marakeş



Marakeş gördüğüm en değişik şehirlerden biri. Bir masal kenti gibi Marakeş, kendine has dokuları, renkleri, desenleri var. Kendinizi zaman içinde yolculuk yapmış gibi hissedebilirsiniz.

Fotoğrafta görülen meydanın adı Djemaa el Fna. Bu meydanda akşam vakti akrobatlar, masal anlatıcıları, su satıcıları, büyücüler, sokakta salyangoz çorbası satanlar, ne ararsanız var. Yılan oynatıcıları siz daha farkına bile varmadan yılanı omzunuza koyabilir ya da bir maymunla sizi tanıştırabilir. Yılan demişken korkmaya gerçekten gerek yok, yılanlar zararsız. Ben yine de kaçındım, o ayrı…

Renkli kostümleriyle su satıcıları




Her köşe başında ayrı bir gösteri- akrobatlar

Seyyar satıcılar salyangoz çorbası ikram ediyor

Büyük tentelerin altında hava kararınca yemek standları kuruluyor, seyyar satıcılar büyük kazanlarda yemekler pişiriyor, duman altında, çoluk çocuk bir kalabalık tahta masalarda, muşamba örtülerde, aluminyum taslarda yemekler yiyor.
Kolunuza kınadan dövme yapanlar, gerçek birer sanatçı, ezberden kısacık sürede kolunuzda kıvrımlı Fas motiflerini işleyiveriyorlar. Sokaktaki masal anlatıcıları ise gerçekten çok ilginç. Çevrelerine toplanan çember şeklinde insanlara, herkesin ilgiyle dinlediği, hayata dair ibret veren masallar anlatıyorlar.
El çabukluğuyla ezbere yapılan Fas motifli dövmeler

Sokaklarda çeşit çeşit büyü malzemeleri satılıyor, deve kuşu yumurtasından tutun otlara; kitaplarda cadı kazanına atılan reçetelere orada gerçekten rastlayabiliyorsunuz. Faslıların büyüye çok inandıklarını söylüyor yerel bir arkadaşımız.
Deve kuşu yumurtasından, çeşit çeşit otlara büyü malzemesi satanlar


Alışveriş yapmak isterseniz, civardaki Medina denilen çarşılarda, süslü Fas terliklerini, yerel halkın giydiği Celleba denilen uzun entariyi, deri bozuk para cüzdanlarını inceleyebilirsiniz. Değişik fiyat aralığında satılan bu ürünler için pazarlık da yapılabilir.


Çarşıda baharatlar



Eski araba lastikleri ile yapılmış sepet ve çerçeveler


Gündüz için ise Majorelle bahçesi özellikle görülmeye değer. Hele ki yaz sıcağında ilaç gibi gelecektir. Jacques Majorelle tarafından kurulmuş ve 1947'de halka açılmış bu bahçe, Majorelle mavisine de adını vermiş. Bay Majorelle'in ölümünün ardından 1980 yılında Pierre Bergé and Yves Saint Laurent bahçeyi satın alarak restore etmişler. Bahçede dünyanın dört bir tarafından getirilmiş bitkiler, yüksek ağaçlar, havuzlar ve çeşmeler sizi karşılayacak. Mavi, turuncu, kırmızı ve sarının en parlak tonlarını görecek, 7 kıtanın bitki örtüsüne tanık olacaksınız.
Majorelle bahçeleri
Majorelle bahçeleri
Faytonla şehirde yapılacak bir tur da gündüz değerlendirilebilecek başka bir seçenek. Böylelikle şehrin tamamını görme şansı bulunabilir.

Fas'ta mimari gerçekten çok özel. Kırmızı şehir olarak da bilinen Marakeş'te binaların cepheleri şehre bir kızıllık veriyor, binaların içleri ise rengarenk seramiklerle yapılmış geometrik desenlerle, alçıyla işlenmiş kaligrafik öğelerle dolu. Marakeş'te çarşıların içinde, dekorunu dışarıdan anlayamayacağınız, ancak içine girdiğinizde sizi şaşırtacak butik oteller ve kafeler var. Fas'ın meşhur nane çayını mutlaka deneyin ama şekersiz demeyi unutmayın, aksi halde çok bol şekerli gelecektir.

Fas'ın meşhur nane çayı

Fas genel olarak çok güzel bir ülke, ama özellikle Marakeş'i görmenizi ve oranın büyüsünü yaşamak için en az 2 akşam geçirmenizi tavsiye derim. Şimdiden iyi yolculuklar…

0 yorum:

Yorum Gönder