Sayfalar

9 Ocak 2015 Cuma

Yeniden Marakeş


Yıl 2014, Kasım ayı. Hayallerimin şehri Marakeş'e yeniden gidiyoruuum! Bakalım hatırladığım kadar egzotik ve renkli mi hala? Şehir değişmemiştir de; belki ben değişmişimdir.


Marakeş'e ilk kez 2006 yılında, 8 sene önce gitmiştim: http://iremgungor.blogspot.com.tr/2011/05/marakes.html


İkinci gidişim ise kuzenimin düğünü için oluyor. İlk durak Casablanca, ardından Marakeş.

Marakeş'te 2 gün
Marakeş'i hala hatırladığım gibi karmaşık ve eğlenceli buldum. Bu sefer dersimi önceden çalışmış ve Booking.com'da iyi puan almış bir otele yer ayırtmıştım. Gezilecek yerleri tek tek okumuş, iyice ezberlemiştim.
Marakeş'in panoraması
Bu seferki yol arkadaşlarım: annem, kuzenlerim Burak ve Burcu, ve kardeşim Pınar'dı. 
işte muhteşem ekip
Burak, kiraladığımız aracı, Medina'nın (Medina eski çarşı demek) ara sokaklarına parkedince aniden kendimizi o koşuşturmanın ortasında bulduk. Medina, insan kalabalığı açısından, İzmir'in Kemeraltısı, İstanbul'un Beyazıt'ı gibi bir yer.Daracık sokaklar labirent gibi, kimi zaman karanlık, kimi zaman kirli, karmaşık yerler. Bayıldım!! Otelimiz işte bu dar sokaklardan birindeydi, kaybolmadan bulabilirsek tabii. Sokaklarda köşelerde esrarengiz tipler bekliyordu, meğer yolunu kaybeden turistlere bahşiş karşılığı rehberlik yapan kişilermiş. Annem bu dar ve tekinsiz yerlerde yürümekten hiç memnun olmadı ama otelimize varınca belki fikri değişmiştir. Temiz sabun kokulu otelimiz güzel bir mola noktası oldu.

Marakeş'te yüksek kör duvarların ardında ferah iç avlular var, dolayısıyla sokaktan mekana girdiğiniz anda tüm atmosfer değişebiliyor.



O gece ünlü gösteri Chez Ali'ye bilet almıştık. Chez Ali'ye gitmek 40 Euro. Gitmeyin desem de pek çok kişi merakından gidecektir biliyorum, yine de söyleyeyim: bence gitmeyin! Değmez. Bence turistik yapay bir ortamdan fazlası değil. Marakeş'in sokakları zaten cümbüşlü, ayrıca bir gösteriye gerek yok :)

Marakeş'in güzellikleri:


1-Yusuf Ali Medresesi

16.yy'da yapılmış olan bu İslami medresede, 900 öğrenci eğitim görürmüş.Mozaik, alçı işçiliği muhteşemdi.






 2-Majorelle Bahçesi (Jardin Majorelle)
Hayallerimin bahçesi. Bir gün bana piyangodan büyük ikramiye çıksa, İzmir'e bu bahçenin bir benzerini kurmak istiyorum. Bahçede dünyanın dört bir yanından bitkiler var. Apartman boyunda bambular, kaktüsler, palmiyeler ve çiçekler. Hepsi de Marakeş'in iklimiyle uyumlu. 40 dönüm bahçe, 40 yılda son halini almış. Jacques Majorelle adlı Fransız bir sanatçının bahçesiymiş, zamanla bakım masrafları çoğalınca 1947'de halkın ziyaretine açılmış. Şehrin içinde bir vaha gibi,içindeki mavi ve sarı boyalı yapıların renkleri, mekana karakterini veriyor. 







2-Souk'lar (yani çarşılar)
Çarşılar hem yerlilerle, hem de yabancı turistlerle dolu. Fiyatlar sizi yanıltabilir çünkü hiçbir şey gerçek fiyatında söylenmiyor. Pazarlık yapmak bir zorunluluk ve aklınızda hep daha ucuza alabilir miydim, kazıklandım mı düşüncesiyle geziyorsunuz. Pazarlık kabiliyetimizi arttırıp ürün fiyatının gerçek sınırını tespit etmeyi tam öğrenmiştik ki zamanımız bitti :)
Deri terlikler, çantalar, cüzdanlar, cellaba denen entariler, bir de katı parfüm ve argan yağı gibi kozmetik ürünler benim favorilerimden oldu.
Katı parfümler çok ilginç, amber ve sandal kokuluları özellikle çok güzel kokuyor. Sabuna benziyorlar.


Çarşılar
Bu plakalara pek anlam veremedik ama her yerde vardı
Kuruyemişçi/tatlıcı
katı parfümler sabuna benziyor
3-Jemaa-al-Fnaa
Bu meydan tam bir panayır. Önceki yazımda da anlatmıştım. Burası her türlü şovdan daha ilginç bir meydan. Yemek stantları, yılanlar, maymunlar, bahis oynayanlar, tütsü satanlar, masal anlatanlar, kına deseni çizenler, kimi ararsanız bu meydanda var.




salyangoz çorbasını bu sefer de deneyemedim

4-Kurtuba Camii
Dışarıdan çok güzel, içini göremedik. Sadece namaz zamanlarında açılıyormuş.


5-Hotel Mamonia
Instagramda moda çekimlerinde görünce, Hotel Mamonia'nın mimarisine hayran kalıp gittik. Bahçesinde çay kahve içtik, mimarisi gerçekten çok güzel, servis çok nazik ve özenli. Kalmak için çok masraflı bir tercih olsa da, bir çay molası için uğranabilir.

Hotel Mamonia'nın bahçesi

Marakeş'i bu sefer de çok beğendim. Bir gün yolunuz düşerse nane çayını denemeyi unutmayın. Çarşılarda gezip pazarlık yapmaktan yorulun; Majorelle bahçesinde mola verin. Majorelle bahçelerinin karşısındaki, tasarım dükkanı 33 Rue Majorelle'i de tasarım meraklılarına öneririm. Şimdiden iyi yolculuklar :)


0 yorum:

Yorum Gönder