Uzun zamandır bloğuma yazmamıştım ama hafızası çok da güçlü olmayan benim gibi gezmeseverler için aslında yazmak çok önemli. O yüzden yeniden yazayım dedim.
Daha önce okuyanlar varsa hatırlar, ben 2014'de de Samos'a gitmiş ve yazmıştım. Hatta pek de beğenmedim filan yazmışım :)) 5 yıl sonra farklı bir rotayla gittim. Bakalım şimdi neler düşünmüşüm...
YOLA ÇIKIŞ
Samos'a ilk gidişimde çok beğenmediğim için aslında yeniden gitme niyetim yoktu. Ta ki işyerindeki canım arkadaşım Selda: "Aaa, sen demek ki Samos'u görmemişsin, Google'a Seyşeller Samos yaz bak!" diyene kadar. İşte böylelikle yeniden niyetlendim, bayramın son 3 günü gidebilirim diye düşündüm.
ODTÜ Mezunlar Derneğinden arkadaşım Yeliz de bana katılınca herşey çok kolay oldu.
Yeliz ve Ben |
Feribotumuz 16.08.2019'da Seferihisar'dan 8'de kalkacaktı. Yolculuk 2 saat sürecekti. Feribot, adanın ana limanı olan Vathi'ye değil Karlovasi'ye gidiyordu.
Oteli Karlovasi'den ayarladık. İsteyenler için adını vereyim çünkü çok beğendik: Hesperia. Araba için de rezervasyonumuzu yaptırdık.
Hesperia Samos Otelimiz |
SAMOS YOLLARI
Sabah işlemlerimiz rahat oldu, feribot boştu. Varmamız rahat oldu. Ama herşey tıkırındayken araba kiralama şirketinden SMS geldi. Bizim araç bozulmuş, iyi mi? Adada arabasız kalmak çölde susuz kalmak gibi bir şey...
Araba kiralamayı unutmayın |
İlk gün günümüzün otelde araba bekleyerek geçirdiğimizden, ancak saat 16 gibi yola çıkabildik. Otelimize çok yakın olan Potami Beach'e gittik. Deniz çok dalgalıydı. Birkaç gün sonra yine gittik, yine dalgadan giremedik. Ama üst tarafında çok şeker bir bar kafe var: Cafe del Mundo diye. Akşamüstü gidip bir şeyler içebilirsiniz.
Madem burası dalgalı, adanın güneyine, Psili Amos'a gidelim dedik. Bu arada iki tane Psili Amos var. Kastettiğim, adanın güney batısındaki, Kampos'a yakın olan. Adayı kuzeyden güneye geçtiğimiz için dağları aştık ve yol uzun sürdü. Oteldeki tatlı resepsiyon görevlisi Eva, bize sıkı sıkı ana yollardan gitmemizi, küçük köy yollarına dalmamızı tembihledi.
Bu arada araba kullanacaklar için not: yollar çok dar ve virajlı, dikkatli kullanın. Işık yok, dağ yolları için akşam saatlerine kalınmasa iyi olur.
İlk gün rotamız: turuncu ve pembe rotalar |
İlk akşam yemeğimizi Karlovasi'de yedik.
Karlovasi'de büyük bir kilise (St.Nicholas Church); dibinde de gizli saklı kalmış bir avlu var. Turistlerin bence henüz pek keşfetmediği bu yerde, küçücük, çok neşeli, uygun fiyatlı, birbirinden şirin 4-5 restoran bulunuyor. Çok uygun bir fiyata (17.5€ /kb) harika bir et yemeği yedik, şarap/uzo ve ardından kahve içtik.
İkinci gün rotamız Kokkari taraflarıydı, yani batıya doğru 30-35 km gidecektik. Yol üstünde meşhur köy Manolates'e de uğradık. Bu şirin köyün muhteşem bir manzarası var, çok sakin, sessiz. Turistler var ama turistik değil, yaşandığını hissediyorsun. Ortasında su kanalı olan yokuşlu taş dar sokakları, sardunyayla süslenmiş evleri var.
Manolates sokakları |
Sıcağın en yoğun saatinde, denizi hak edip adanın en güzel plajlarına vardık: Tsamadou ve Lemonake. Önce Tsamadou'ya gittik. Favori plajım burası. Taşlık. Yan yana birkaç beach bulunuyor. Biz en sakin olanına oturduk. Şezlong parası genelde istenmiyor, istenirse de 3 Euro isteniyor. Ama ücretsiz yerlerde menüden bir şeyler vs. içmenizi bekliyorlar. Kahveler (Frappe gibi) 3.5 Euro, bira da öyle.
Adada gittiğimiz tüm plajlarda şezlong, duş ve kabin vardı.
Tsamadou Samos |
Tsamadou Samos |
Tsamadou Beach |
Plaj keşfinden sonra akşamüstü Kokkari'ye uğradık. Kokkari, deniz kıyısında yan yana kafelerin olduğu bir sahil mahallesi. Sakinliği nedeniyle ben pek sevmiyorum :) Kokkari'de Temptation adlı bir pastane tavsiye etmişlerdi, orada dondurmalarımızı yedik ve dönüşe geçtik.
Kokkari |
Fisherman |
Rotalarımızı gösteren harita |
Son gün, vaktimiz dar olduğundan, tek rotamız Pythagorio'du. Ünlü matematikçinin memleketi olan bu köyün, fazla doldurduğunda taşan Pisagor bardağı meşhur. Çok basit bir prensiple, bardağı gereğinden fazla doldurursan içindeki tüm sıvı boşalıyor. Açgözlülüğe lüzum olmadığını anlatan bir felsefesi var.
Pythagorio turistik bir merkez ve pek çok dükkan, kafe, restoran var. Sanat dükkanları gezilebilir.
Bu heykelciğe BA-YIL-DIMMM |
meşhur Pisagor bardağı |
O gün dönüş günü olduğundan, çok geç kalmadan feribota gittik, gidenlere erken feribta gitmelerini tavsiye ederim. 5teki feribot için 4'te gittik ve hemen feribota yerleştik. Yoksa dışarıda güneşin altında eminim çok sıra beklerdik.
Pytagorio'da ben |
Bütçeyi önceden hesaplamıştım ve birebir tutturdum. O yüzden aşağıya ekliyorum, belki size de bir rehber olur.
Samos yazımızın sonuna geldik :) Bu vesileyle yol arkadaşım Yeliz'e de çok teşekkür ederim. Her zaman yollarımı, işlerimi kolaylaştırdı. Kolayca akan seyahatlere çok şükür diyelim... Yeni rotalarda buluşmak üzere...
Bütçemiz:
- 40 € vapur (kişi başı)
- 90 € Otel (2 gecelik oda fiyatı)
- 50 € günlük araç kirası
- 25 € (3 günlük benzin gideri)
- 10 € (ortalama öğle yemeği)
- 15-25 € (ortalama akşam yemeği içkisiz/içkili)
- 3-3.5 € kahve
- Kahvaltı: biz oteldeki odamızda kendimiz hazırladık ama tahmini 5€ diyebilirsiniz.
- plajlar genelde ücretsiz ama bir frappe vs. içmeni bekliyorlar
Kişi başı: 3 gün için, 235€- 240€ civarı harcanıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder